Boutique Rize Artvin Black Sea Plateaus Tour with 4 Nights Accommodation

Butik Karadeniz Yayla Turumuz (Rize Artvin Yaylaları Turu) Trabzon’da başlayacak olup; uçakla gelen misafirlerimizi Trabzon Havalimanında Otobüsle gelen misafirlerimizi Rize veya Trabzon otogarından karşıladıktan sonra turumuza başlıyoruz. Rehberimiz sizlere tur programı hakkında ön bir bilgilendirme yaptıktan sonra Karadeniz sahil yolunda yöresel müziklerle yaptığımız yoculukla Çayeli ilçesinde bulunan Reklamlarda sıkça gördüğümüz Haremtepe (çeçeva)köyüne çıkıyoruz. Burası çayı ile meşhur Rize’nin en güzel çay bahçelerinden biri olup medyada gördüğünüz çay bahçesi reklamların büyük bir kısmı bu köyde çekilmektedir. Ardından yolumuza devam edip Fırtına vadisinden girip vadi üzerinde ufak bir kahvaltı molası vereceğiz. Burada dileyen misafirlerimiz fırtına deresi üzerinde zipline heycanı yaşayabilirler. Rize’nin Yaylaları ile meşhur küçük bir o kadarda şirin ilçsi Çamlıhemşin den geçip Çat vadisinde bulunan eski adı Çinçiva olan Şenyuva köyüne varıyoruz. Sevdaluk dizisi, yüreğine sor sineması ve bir çok yapımın çekimi burada yapıldı. Ayrıca fırtına vadisinde de bir çok örneği olan Osmanlı dönemi tarihi kemer köprülerin en güzellerinden bir tanesi burada bulunmaktadır. 40 metre uzunluğunda ve 20 metre yüksekliğindeki Şenyuva Köprüsü’nün kemer kısmı düzgün kesme taş, ayakları ise moloz taş kullanılarak inşa edilmiştir köprünün yapım tarihi 1696 olarak belirtiliyor. Şenyuva’dan yola çıkıp vadi boyunca devam ederek Zilkale’ye (Kale-i Zir) varıyoruz. Denizden 750 metre, Çat Deresi'nden ise yaklaşık 100 metre yükseklikteki, görkemli manzarasıyla ziyarete gelenleri etkilemeyi başaran kale doğa ile baş başa ve bulunduğu konum nedeniyle adeta kartal yuvası gibi bir yerde. Kaleden ayrılıp manzaralı bir orman yolundan Gito yaylasına varıyoruz. Gito, Çamlıhemşin'e bağlı, 2100 metre yüksekteki bir yayla. Adı Kito Yaylası esasında, fakat yaygın olarak Gito kullanılıyor. Son yıllarda artık tüm yaylalarda kurulan salıncaklardan biri burada da var. Bulutlar içerisinden geçiyormuşcasına havalanan salıncak fotoğraflarını işte burada çekebilirsiniz. Ardından rotamızı Badara yaylasına çeviriyoruz. Badara Yaylası 1860 metre yükseklikte bulunan küçük ama güzel bir Hemşin yaylasıdır. Doğal yayla yaşamı ve kültürü halen devam eden yaylalardan biridir öğle yemeğimizi yaylada hizmet veren yayla evinden yöresel yemeklerle yapıyoruz. Horon ve tulum keyfimizi yine bu yaylada yapıyoruz. Sonraki durağımız olan şimşir ormanı çapları 32 santim ve boyları 8 metreyi bulan şimşir ağaçları ile dünyada tek olarak kabul ediliyor. Türkiye’de ise Rize ve Kastamonu’da sadece birkaç şimşir ormanı bulunuyor. Rize’de bulunan şimşir ormanındaki şimşir ağaçlarının 300 yıldan daha yaşlı oldukları tahmin ediliyor. Ardından Rize deki debisi en yüksek şelalelerden biri olan Palovit şelalesine gidiyoruz. Gür bir orman içindeki bu ünlü şelale, yaklaşık 15 metre yükseklikten akıyor. Bu dolu turumuzun ardından konaklama ve akşam yemeği için otelimize doğru yol alıyoruz.

Otelimizde aldığımız sabah kahvaltısı sonrası yola çıkıp zorlu bir yolu olan fakat manzarasıyla son yıllarda en çok ilgi gören bir yayla olan Pokut yaylasına ve tam karşısında bulunan Sal yaylasına doğru yola çıkıyoruz. Sal yaylası içine araç yolu yapılmayan doğallığını hala koruyan bir yayla. Ardından güzel bir patika yoldan 20 dakikalık doğa yürüyüşüyle 2032 rakımlı Pokut yaylasına geçiyoruz. Adı Ermenice’de ‘rüzgar alan vadi’ anlamına gelen Pokut yaylasının güney sırtında yer alan yerleşim alanları, bulutların üzerine resmedilmiş sıralı evler gibi tablo şeklinde görüntüsü güzel bir manzara keyfi yaşama fırsatı veriyor. Pokut manzarası eşliğinde tulumcumuz ve rehberimizle birlikte harika bir horon ve tulum keyfi yapıyoruz. Ardından Rize’nin ilk tanınan en meşhur yaylalarından biri olan Ayder yaylasına varıyoruz. Çok fazla ilgi görmesinden dolayı zamanla birçok otel vb. konaklama işletmeleri açılması sonucu doğal yapısı etkilensede Ayder hala görülmeye değer bir yayla. Ayder’de öğle yemeği molası verip tur aracımızda sizlere eşlik eden tulumcumuz ve rehberimizle birlikte horon ve tulum keyfi yapıyoruz. Ayrıca yaylada yol kenarından fotoğraflayabileceğiniz Gelin Tülü Şelalesinde duruyoruz. Ardından Avusor yaylasına doğru yola çıkıyoruz. Dere kenarındaki virajlı yollardan kıvrıla kıvrıla yaylaya varıyoruz. Avusor'a varır varmaz insanı ayrı bir dünyaya gelmiş gibi hissettiren yaylalardan bir tanesi. 2300 rakımda bulunan yayla Kaçkar dağları manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Gün batımı için Huser Yaylasına gidiyoruz. Son yıllarda bulut denizi manzarasıyla ünlenen Huser yaylasında bulut denizi oluşursa unutamayacağınız bir gün batımı sizi bekliyor ve burada kurulan salıncakta bulutların üstünde salıncak keyfi yapabilirsiniz. Gün batımı ardından Akşam yemeği ve konaklama için otelimize dönüyoruz.

Sizlerle sabah saat 07.00 da buluştuktan sonra ilk durağımız heye lanlar sonrası oluşuş olan Borçka Karagöl, harika manzarası eşliğinde göl çevresinde bol bol fotoğraf çekerek güzel bir yürüyüş yapıyoruz. Sıradaki durağımız Gürcistan sınırındaki Camili köyü.(MACAHEL). Macahel UNESCO tarafından Biyosfer Rezerv alanı kapsamına alınmıştır. Macahel’e doğru yola çıktıktan sonra Biyosfer Rezerv alanında manzara ve oksijen molası veriyoruz. Nefes terapisi ile manzaranın tadını çıkarırken sislerin bulutların izin verdiği kadar harika fotoğraf çekebilmeyi umuyoruz. Köyde bulunan Gürcistan sınır kapısı şu anda giriş çıkış için kullanılmıyor. Ancak eskiden yoğun kar yağışı ile Macahel vadisinin ülkemiz tarafında olan Camili beldesinin yollarının kapanmasıyla birlikte özel izinlerle hastaların Gürcistan üzerinden Sarp Sınır kapısına gelmelerine izin verilmekteydi. Sınır kapısından Macahel ile içi içe olan Gürcistan köylerini izledikten sonra bölgenin en eski camisini ziyaret edeceğiz. İremit Camii ilk yapıldığı yerden başka bir yere 1853 yılında taşınmış. Ahşap işçiliğinin ve kök boyalarla renklendirilmiş bu muhteşem camiye rehberimizin anlatacağı ilginç ve tarihi bilgilerle hayranlığınızın daha çok artacağını düşünüyoruz. Şimdiki durağımız Karçal dağlarından gelen derelerin muhteşem görseli Maral Şelalesi. Şelaleyi tam karşıdan gören bir cepheden seyir keyfinin yanı sıra isteyenler şelalenin altına inip yü

Kahvaltımızın ardından güzergahımız Yeşil Yol ! Köyler, dereler, ormanlar ve yaylalar sırasıyla bizi bekliyor, dilediğimiz kadar yürüyor dilediğimiz kadar derelerde serinliyoruz. Yolda sırasıyla Çurupira , Papart yaylalarına gidiyoruz. Gürcistan’la olan doğal sınırımıza 100 metre mesafede olan Çurupira yaylasının zirvelerinden tarihi kağnı yolunun eşsiz manzaralarından Meydancık köyünün ahşap evlerinin içinden geçerek sakin şehir Şavşat’ta ilk durağımız olan Yavuzköy Seyir Terasına ulaşıyoruz. Kahvelerimizi eşsiz Yavuzköy manzarasına doğru içiyoruz. Ardından Doğu Karadeniz’in en büyük Kilisesi olan tarihi Tibet Kilisesi’nin kalıntılarına gidiyoruz. Rehberimiz kilise tarihi hakkında bizi bilgilendirdikten sonra kilise yanında en güzel örnekleri ile ahşap evleri görüp yörenin insanlarını tanıyabileceğimiz çay kahve sohbet keyfimize geçiyoruz. Tatlı sohbetimiz sonrasında sıradaki yolculuğumuz Şavşat’ın en sakin yerlerinden Veliköy. Veliköy sonrası ise zirvelere doğru tırmanışımız devam ediyor. Rotamız Arsiyan Dağının eteklerindeki Balık gölü. Araçla balık gölüne vardıktan sonra, ormanın içine doğru yürüyüş yapabilir öğle yemeğimizi burada yiyebiliriz. Eğer isterseniz Arsiyan’a karşı gölün suyunda ayaklarınızı serinleterek manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Zihnimizi yollardaki manzaralarla karnımızı yemeklerle doyurduktan sonra Sahara Milli Parkına doğru yola çıkıyoruz. Milli park içerisinde heyelan set gölü olan Şavşat Karagöl’e geçiyoruz. Göl kıyısında güzel bir yürüyüş yapıyoruz, dileyenler sandal sefası yapabilirler.

Otelimizde alacağımız güzel bir kahvaltı ardından 08:00 da turumuza başlıyoruz. İlk durağımız Arhavi çifte köprü Resmi kayıtlarda 18 y.y. da yapılan bir köprüdür dense de yaklaşık 650-700 yıllık bir köprü olduğu sanılmaktadır. Moloz taş ve kesme taşlardan inşa edilmiştir. Tümüyle merkezkaç kuvveti ile hesap edilerek çok hassas dengeler üzerine kurulmuş bir köprüdür. Burada verdiğimiz ufak bir molanın ardından Mençuna Şelalesine doğru devam ediyoruz. Araç yolunun bitiş noktasında aracımızı park ederek asma köprüden geçip patika yoldan devam ederek 25-30 dk süren yürüyüşün ardından o muhteşem Mençuna şelalesine varıyoruz. Mençuna şelalesinin yüksekliği yaklaşık 90 metre olup Türkiye’nin en yüksek şelalesidir. Doğası ile ziyaretçileri kendine hayran bırakan Mençuna Şelalesi Arhavi’nin en çok ziyaret edilen yerlerinden birisidir. Ardından Karadeniz Sahil yolundan hareketle Rize ili Çayeli ilçesinde dünyaca meşhur kuru fasülye ve sütlacı tatmak için mola veriyoruz. Öğle yemeğimizi aldıktan sonra Rize Bezi Atölyelerine uğrayıp hediyelik eşya almayı ihmal etmiyoruz. Çaykur Çayının yeşilden Siyaha Dönüşümünü izlemek için Çay Fabrikasına uğruyoruz. Çay Fabrikasında Ziraat Mühendisleri tarafından Çay üretiminin bütün evrelerini göreceksiniz. Çay Fabrikası ziyaretinde hediyeli çay alışverişi de yapabileceksiniz. Rize'den ayrılıp Havalimanına doğru yol alırken Bıçağı ile meşhur olan Sürmene ilçesine mola veriyoruz. Sürmene Bıçak alışveriş yaptıktan sonra saat 20:00 sularında sizleri Trabzon Havalimanına bırakarak gezimizi sonlandırıyoruz.